Doç. Dr. Mehmet Bedii Kaya
Bilişim Hukuku

Basın Özgürlüğü ile Kişisel Verilerin Korunması Hakkı Arasındaki Denge

Dr. Mehmet Bedii Kaya

Hukuk, adaleti ve hakkaniyeti gerçekleştirme sanatıdır. Bir kanunun uygulanmaması gereken yerde uygulanması veya uygulanması gereken yerde uygulanmaması hakkaniyete aykırı olacaktır. Bir nevi tıp literatüründeki false positive veya false negative olarak örnekseyebileceğimiz bu yanlış uygulama durumu günün sonunda hukuka aykırı neticeler ortaya çıkaracaktır.

Kişisel Verileri Koruma Kurulu (“Kurul”), 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (“Kanun”) uygulanması ve dijital dönüşümün sağlanması bakımından öncü çalışmalar yapmaktadır. Ancak Kurulun dün yayınlanan ve aşağıda tam metnine yer verilen 9 Aralık 2019 tarih ve 2019/372 sayılı kararı, bu noktada Kanun’un uygulama alanına ilişkin değerlendirme zorunluluğu doğurmaktadır.

Kanun’un 28. maddesinin birinci fıkrasında basın faaliyetlerini de kapsayan ifade özgürlüğü kapsamında kişisel verilerin işlenmesi, tam bir istisna hali olarak düzenlenmiştir. Söz konusu hükme göre, kişisel verilerin millî savunmayı, millî güvenliği, kamu güvenliğini, kamu düzenini, ekonomik güvenliği, özel hayatın gizliliğini veya kişilik haklarını ihlal etmemek ya da suç teşkil etmemek kaydıyla, sanat, tarih, edebiyat veya bilimsel amaçlarla ya da ifade özgürlüğü kapsamında işlenmesi durumunda Kanun uygulanmayacaktır.

Bu maddede düzenlenen ifade özgürlüğüyle kişisel verilerin korunması hakkı arasında ince bir denge olduğu şüphesizdir. Dolayısıyla çatışan hakların dengelenmesinde çok hassas davranılması gerekir. Yapılan dengelemenin ardından istisnai durumun oluştuğu sonucuna ulaşıldığında Kurul ipso iure yetkisiz hale gelecektir.

Karara konu olaydaki köşe yazısında özel nitelikli bir kişisel veriye atıf yapıldığından hareketle Kurul, ortada bir kamu yararı bulunmadığı tespitini yaparak çatışan haklar bakımından kişilik hakkının ifade özgürlüğüne üstün geldiği kanaatine varmış ve işlemenin Kanun’un 28. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi çerçevesinde değerlendirilemeyeceğine hükmetmiştir. Akabinde köşe yazısındaki özel nitelikli kişisel verinin işlenmesi için Kanun’un 6. maddesinde yer alan özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartlarından herhangi birisinin var olup olmadığı incelenmiş ve neticede özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartlarından herhangi birisinin olmadığına karar vererek ilgili Gazete hakkında 125.000 TL idari para cezası uygulamıştır.

Kararın tam metninin yayınlanmaması nedeniyle, tam metindeki hukuki argümantasyonun görülmesi halinde değişebilecek olan görüşlerimiz saklı kalmak kaydıyla, kararın bu hali üzerinden aşağıdaki değerlendirmelerde bulunabilecektir;

(1) 28. maddenin birinci fıkrasındaki tam istisna halinin uygulanmadığı ve haliyle Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun tüm hükümleriyle somut olaya uygulandığını, diğer bir deyişle, basın faaliyetleri için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun uygulandığı bir senaryoda bile doğrudan bir yargıya varmak zordur. Bu bağlamda çok boyutlu bir incelemenin yapılması gerekmektedir. Nihayetinde ifade özgürlüğü ve özünde basın hürriyeti değerlendirmesinin yapılması aşamasında, ifade özgürlüğünü ve basın hürriyetini düzenleyen Anayasa’nın ilgili maddeleri, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler, basın özgürlüğünün sınırlarına ilişkin AİHM’nin içtihatları ele alınması hukuki bir zorunluluktur.  İfade özgürlüğüne müdahale konusunda, kanunla öngörülme şartından, ölçülülük ilkesine AİHM’in 8 ve 10. maddeler arasındaki dengenin sağlamasına ilişkin kriterlerini (bu konuda özellikle bkz. AİHM M.L. ve W.W. v. Almanya kararı — Başvuru no: 60798/10 and 65599/10) esas almak gerekir.

Örneğin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, M.L. ve W.W. v. Almanya kararında mahkumiyete ilişkin bilgilerin (bu veriler Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında bir özel nitelikli kişisel veri türüdür) basında yer almasının ve internet arşivlerinde yayınlanmasının, basının haber verme özgürlüğü ve toplumum bilgi edinme hürriyeti bağlamında AİHS’nin 8. maddesinin ihlal etmediğine hükmetmiştir.

(2) Kanun’un 6. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca özel nitelikli kişisel verilerin, ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaktır. Meclis görüşmeleri sırasında son anda çıkarılan diğer işleme şartları sebebiyle, Sağlık Bakanlığı ve hekimler gibi özel meslek gruplarına tanınan istisna bir kenara, özel nitelikli kişisel verilerin açık rıza olmaksızın işlenmesi mümkün değildir. Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun bu kararı dar bir şekilde yorumlanırsa, Türkiye’de hiçbir basın mecrasında bir hastalıkla (nihayetinde özel nitelikli kişisel veri) ve hatta ceza mahkumiyetiyle ilgili haber yapılması mümkün değildir meğer ki ilgili kişiden açık rıza alınmış olsun. Bu durumun, basının faaliyetlerini esaslı ölçüde kısıtlayacağı aşikardır.

Basın, neyi nasıl yayınlayacağına dair bir karar verirken geniş bir takdir yetkisini haizdir. AİHM’nin M.L. ve W.W. v. Almanya kararında vurguladığı üzere:

Her ne kadar içeriğin silinmesi yerine anonim hale getirilmesi ve içeriğin de muhafaza edilmesini ifade özgürlüğüne daha az müdahaleci bir yöntem ise de bu durumda da bir içeriğin nasıl haberleştirileceğinin bir gazetecilik faaliyeti olduğu ve AİHS’nin 10. maddesinin gazetecilere verdiği özgürlüğün esasının gazetecilerin haberlerinin güvenilirliğini sağlamak adına mesleklerinin etik kuralları ile davranış kurallarına uydukları sürece neyi nasıl yayınlayacağına kendilerinin karar vermesi gerekmektedir.” (Paragraf 105, Serbest Çeviri)

Girişte belirttiğimiz üzere bir kanunun uygulanmaması gereken yerde uygulanması veya aksi durum hakkaniyete aykırı sonuçlara yol açar. Nihayetinde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, özel bir usulle ve idari yaptırımlar yoluyla kişisel verileri korumaya çalışır. Önemle belirtmek gerekir ki, bir işleme faaliyetinde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun uygulanmaması, diğer kanunlarda öngörülen yaptırımların bulunması nedeniyle hakkın korumasız kaldığı anlamına da gelmemektedir.

Kararın tam metninin yayınlanmaması nedeniyle, tam metindeki hukuki argümantasyonun görülmesi halinde değişebilecek olan görüşlerimiz saklı kalmak kaydıyla, bu kısa değerlendirmemizi bilgilerinize sunarız.


Bir gazete tarafından ilgili kişinin özel nitelikli kişisel verileri hakkında haber yapılmasına ilişkin Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun 09/12/2019 tarih ve 2019/372 sayılı Karar Özeti

Karar Tarihi: 09/12/2019
Karar No: 2019/372
Konu Özeti:
Bir gazete tarafından ilgili kişinin özel nitelikli kişisel verileri hakkında haber yapılması

Kurumumuza intikal eden bir şikayet dilekçesinde;

  • Bir Gazetede şikayet sahibinin oğluna yönelik yer alan köşe yazısında, babasının kanser tedavisi nedeniyle bir süre önce görevine ara verdiğine ilişkin bir habere yer verildiği dolayısı ile ilgili kişinin özel nitelikli kişisel verisi olan sağlık verilerinin rızası dışında işlendiği ve üçüncü kişilerle paylaşıldığı,
  • İlgili kişinin bu tarihe kadar kanser tedavisi gördüğünü bilmediği, rahatsızlığından ötürü psikolojisinin ve moralinin bozulması istenmediğinden bu bilginin ailesi tarafından kendisinden saklandığı, ancak haber tarihinden sonra ilgili kişinin geçmiş olsun dilekleri ile arandığı, hastalığını öğrenerek ölüm korkusu yaşadığı, ilgili kişinin kanser olduğunu Gazeteden ve üçüncü kişilerden öğrenmesinden dolayı içine kapandığı ve ailesiyle iletişimini kestiği, ölüm korkusu nedeniyle ayrıca psikolojik tedavi görmeye başladığı ve kanser tedavisini reddettiği

ifade edilerek Kanun çerçevesinde Kurumumuzca yasal işlemlerin yapılması talep edilmiştir.

Söz konusu başvuru hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun 01.07.2019 tarih ve 2019/186 sayılı kararı ile, özel nitelikli kişisel veri niteliğindeki sağlık verisinin söz konusu köşe yazısına konu edilerek yayımlanmasında halihazırda kamu yararı bulunmadığı, bu itibarla çatışan haklar bakımından kişilik haklarının ifade özgürlüğüne üstün geldiği kanaatine varıldığından, konunun 6698 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi çerçevesinde değerlendirilemeyeceğine ve bu itibarla söz konusu başvurunun 6698 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası çerçevesinde incelemeye alınmasına karar verilmiş olup yapılan inceleme çerçevesinde Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 09/12/2019 tarih ve 2019/372 sayılı kararı ile;

  • Gazete tarafından Kanunun 6 ncı maddesinde sayılan şartlardan birine dayanmaksızın ilgili kişinin özel nitelikli kişisel verilerinin, köşe yazısında paylaşılmasının Kanunun 12 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendine aykırılık teşkil ettiği kanaatine varıldığından, Kanunun 18 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi kapsamında söz konusu Gazete hakkında 125.000 TL idari para cezasının uygulanmasına,

karar vermiştir.

Karar için bkz. https://kvkk.gov.tr/Icerik/6663/2019-372